Canlılarda
hormonlarla ilgili ya da psikolojik yönü olan birçok olay, mevsimler gibi belli
bir ritme sahiptir. İnsanda uyku düzeni, vücut sıcaklığı, hormon düzeyleri ve
zihnimizin çalışma biçimi de günlük ritim ile değişim göstermektedir. Bu
ritimdeki bozulmalar çeşitli hastalıklar ve özellikle depresyon ile yakın
ilişkilidir.
Edirne Sultan 1. Murat Devlet
Hastanesi PsikiyatriHastalıkları
Uzm. Dr. Mustafa BAYRAKTUTAN, kış
depresyonunun önemine vurgu yaparak,özellikle
korunmaya yönelik şu bilgileri verdi;
Mevsimsel depresyon her 5 kişiden birinde gözükebilecek kadar
sık karşımıza çıkabilen, özellikle sonbahar ve kış aylarında başlayan gün ışığı
yoğunluğundaki azalmaya bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Kış
depresyonunu ne olduğunu tanımlarken ne olmadığını da belirtmek önemlidir. Mevsim
değişiklikleri, mevsimlere bağlı yaşam şeklimizdeki değişiklikler, çalışma
saatleri ve biçimi ya da günlük yaşantımızdaki olaylar da geçici mutsuzluk,
keyifsizlik, uyku değişikliği ya da yorgunluk hissi yaratabilir. Bu gibi
durumları bir hastalık olarak değerlendirmek doğru değildir. Ancak mevsimsel
depresyonundan söz edebilmek için bahar aylarında başlayan mutsuzluk,
keyifsizlik, enerji azlığı, daha önce keyif aldığımız aktivitelerden haz
alamamak, yorgunluk, iştah artışı, uyku sorunları, değersizlik hissi gibi
belirtilerin en az 2 hafta kadar sürmesi, gün boyu süreklilik göstermesi ve yıl
yıl tekrarlıyor olması gerekmektedir.
Güneş
ışınları beynimizde bir takım hormonları harekete geçirmektedir. Buna bağlı olarak
kış depresyonu yaşayan kişilerde serotonin ve melatonin hormonlarının
düzeylerinde değişiklikler de olabilir. Bu iki kimyasal madde insanda uyku ve
uyanıklık döngüsünün, enerjisinin ve ruh halinin düzenlenmesinde etkilidir. Bu nedenle uyku
düzensizlikleri, yeterli gün ışığına maruz kalamama gibi durumlarda bu hormon
düzeyindeki değişiklikler nedeni ile kış döneminde depresyon düzeyinde artış
görmekteyiz.
Aynı zamanda belirli şiddetteki yapay ışık da melotonin
hormon düzeyini etkilemektedir. Özellikle geceleri maruz kalınan parlak ve
özellikle mavi renkli ışık melatonin hormon düzeylerini olumsuz yönde
etkileyebilir. Bu bağlamda karanlık saatlerde kullandığımız parlak ışık yayarak
çalışan televizyon, tablet gibi araçlar ve günlük yaşantımızda akşam
saatlerinde parlak ışık altında uzun geziler yaptığımız alışveriş merkezlerinin
ve benzeri durumların da biyolojik ritmimiz üzerinde etkiler bırakabileceğini
düşünmek yanlış olmaz. Kış
depresyonuna neden olabilen bu olaylar aynı zamanda diğer sistemlerimizi de
etkileyebilmektedir. Özellikle melatonin hormonu düzeylerindeki bozulmalar mide
ülseri, koroner kalp hastalıkları, hipertansiyon, kolesterol düzeyleri,
yaşlanma hızı, bağışıklık sistemi gibi birçok sistemi de olumsuz etkileyebilmektedir.
Kış depresyonunun
tedavisinde çeşitli antidepresanlar, melatonin hormonu ya da parlak ışık
tedavisi uygulanarak biyolojik ritmin korunması, hormonal dengenin yeniden
düzenlenmesi ile yaşanan depresyon belirtilerinin tedavi edilmesi amaçlanır. Bu
bağlamda bu tarz belirtileri yaşayan kişilerin bir psikiyatri uzmanına
danışması önemlidir.
Kış
depresyonundan korunmak için gün ışığından en
çok yararlanmanın yollarını bulmakta yarar var. Sabah erken uyanmak, gündüz
saatlerinde açık havada, gün ışığında yürümek, fiziksel egzersiz ve uyku
düzenine dikkat etmek faydalı olabilir. Aynı zamanda parlak ışık altında uyumaktan
kaçınmak, gün batımından sonraki saatlerde parlak ışık olan ortamlarda daha az
zaman geçirmek de faydalı olabilir.
Uzm. Dr. Mustafa BAYRAKTUTAN
PsikiyatriHastalıkları Uzmanı
Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi