Emzirme,
bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en uygun beslenme yöntemidir. Anne
ile bebeğin sağlığı üzerinde biyolojik ve psikolojik birçok etkiye sahiptir.
Edirne İl Sağlık
Müdürlüğümüze bağlı Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi diyetisyenlerinden Güler
MERCAN YILMAZ’ın emziren anneler için beslenme önerileri şu şekildedir;
Annenin
emzirme sırasındaki enerji ve besin öğesi ihtiyacı normal bir bireye göre daha
fazladır. Annenin depolarını dengede tutması ve anne sütünün kalitesi bu
dönemdeki beslenme ile yakından ilişkilidir.
Sütü ile bebeğin ihtiyacını tamamen karşılayan bir anne,
günde ortalama 700-800 ml. süt üretir. Bunun için günde 750-800 kcal ek kalori
gereklidir. Bunun 500 kcal’si besinlerle alınırken, 250 kcal’si gebelikte
kazanılan depolardan karşılanır. Bu, annenin gebelik öncesi ağırlığına dönmesini
kolaylaştırır. Ancak emziren annenin özellikle ilk 3 ay kesinlikle zayıflama
diyeti uygulamaması gerekmektedir.
Mucizevî
bir besin olan anne sütünün, annenin süt vermeye engel bir sağlık sorunu yoksa
bebeğin gelişimi takip edilerek en az 6 ay tek başına; 2 yaşına kadar da ek
besinlerle birlikte mutlaka verilmesi önerilmektedir.
Emzirme dönemi boyunca
annenin dikkat etmesi gereken hususlar;
* Emziklilik
döneminde anneleri en çok endişelendiren, sütlerinin yetip yetmeyeceğidir. Anne
sütünün miktarını, yeterli ve dengeli beslenmenin yanı sıra; stresten uzak
olmak, yeterince dinlenmek ve bebeği sık aralıklarla emzirmek de olumlu yönde etkiler.
Bu sebeple annenin, ruh ve beden sağlığına elinden geldiğince özen göstermesi
gerekir.
* Mutluluk hormonu,
alınan sıvı miktarı ve emme sıklığına bağlı olarak sütün miktarı artarken;
sağlıklı ve dengeli beslenme ile sütün içeriği daha besleyici hale gelecek ve
süt kalitesi artacaktır.
* Bu dönemde sıvı
ihtiyacı normalden daha fazladır. Bu nedenle günlük 2,5-3 litre su tüketilmelidir.
Buna ek olarak şekersiz kompostolar, süt, ayran, çorba ve bitki çayları da
(rezene, ısırgan, nane, ıhlamur vb.) tüketilerek sıvı alımı artırılmalıdır.
* Annenin kalsiyum
depolarının yeterli seviyede kalması ve süt içeriğinin dengeli olması için süt ve
yoğurt grubu tüketimi artırılmalıdır. Emziren bir anne 3 porsiyon süt, yoğurt
veya kefir tüketmelidir.
* Emzirme dönemi boyunca
sütün kalitesi ve bebeğin gelişimi için düzenli protein alımı çok önemlidir. Bu
nedenle günlük 3-4 köfte kadar tavuk, balık veya kırmızı et tüketilmelidir.
Annenin beslenmesindeki çoklu doymamış yağ asitlerinin varlığı, yeni doğan
bebeğin retina ve beyin gelişimi için önem taşımaktadır. Bu nedenle annelerin,
haftada 2 kez balık tüketmeye özen göstermesi gerekmektedir.
* Emziren anneler her
gün 1 yumurta tüketmeye çalışmalıdır. Yumurta, protein kalitesi ve yağ profili
açısından çok önemlidir. Ayrıca; A, D, E, K ve B grubu vitaminler, demir ve
fosfor gibi minerallerden de zengindir.
* Ispanak, karalâhana
gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, içerdikleri fitoöstrojenler ile süt
miktarını arttırmaktadır. Ayrıca bu sebzeler kalsiyum, demir, folat ve vitamin
A içeriği bakımından zengin olması yönü ile de sütün kalitesinin artmasına da
katkı sağlamaktadır.
* Doğum sonrası hem
annede hem de bebekte gaz problemi olabilir. Bu durumda ilk dikkat edilmesi
gereken, emzirme şeklidir. Eğer bebek, emme sırasında hava yutuyorsa gaz
şikâyetleri artacaktır. Anne de yavaş yemek yemeye, besinleri iyi çiğnemeye
özen göstermelidir. Ayrıca; aşırı sıcak ve aşırı soğuk yiyeceklerin tüketiminden
de kaçınılmalıdır. Buna rağmen gaz şikâyetleri devam ediyorsa; gaz yapma
ihtimali olan kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek vb.) ve lahana,
karnabahar, brokoli gibi sebzelerden uzak durulabilir. Ama annenin direkt
olarak beslenme kısıtlamasına gitmeden önce, besinlerin kendini gerçekten
rahatsız edip etmediğini analiz etmesi daha doğru olacaktır.
* Birçok araştırmada
nikotinin süt üretimini azalttığı tespit edilmiştir. Ayrıca anne sütündeki
kalıntılar da huzursuzluğa, kusma ve ishale, bebeğin yeterli kilo alamamasına
yol açabilir. Bu nedenle, emzirme dönemi boyunca sigaradan ve sigara içilen alanlardan
uzak durulmalıdır.
* D vitamini anne
sütünde yeterli miktarda bulunmaz. Bebeğe yapılan takviye yanında; bebeği, güneşli
havalarda her gün 15-20 dakika açık havaya çıkarmak, hem annenin hem de
bebeğin vücudunda d vitamini sentezi açısından faydalı olur.
* Demir eksikliği,
emzirme döneminde sık karşılaşılan bir sorundur. Demir eksikliği anemisini
engellemek için kırmızı et ve yeşil yapraklı sebze tüketimi artırılmalıdır.
Anne sütüyle bebeğe geçen demir, bebeğin demir depolarının dolması ve kan
yapımında kullanılması açısından da önemlidir.
* Mutlaka iyotlu tuz
kullanılmalıdır. Çünkü iyot, bebeğin zekâ gelişiminde etkilidir ve doğal
besinlerle alınamaz.
* Emzirme döneminde
fazla çay ve kahve tüketimi, vitamin ve mineral emilimini azaltabilir. Ayrıca
fazla kafein alımı, bebeğinizin daha huzursuz olmasına ve uykusunun bozulmasına
neden olabilir. Bu nedenle bu tarz içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Geleneksel olarak süt üretimini artırdığı
düşünülen besinler;
Yeterli araştırma bulunmamasına rağmen; kimyon, havuç, yulaf, arpa,
rezene, dereotu, siyah susam, fesleğen gibi besinler geleneksel olarak emziren
annelere yüz yıllardır önerilmektedir. Bu besinlerin süt üretimini artırdığı
düşünülmektedir.