Verem Eğitim ve
Propaganda Haftası ülkemizde 1947 yılında kutlanmaya başlamıştır. Halkımızın verem
hastalığı ve hastalıkla mücadele konusunda bilinçlendirilmesini amaçlayan ve geleneksel
olarak her yıl Ocak ayında düzenlenen Verem Eğitimi ve Propaganda Haftasının
71.si, 7-13 Ocak 2018 tarihleri arasında düzenlenecektir.
Tüberküloz
(verem), halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemidir.
Dünya
nüfusunun yaklaşık dörtte biri verem mikrobu ile enfektedir. Bu insanların
%10’unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığının ortaya çıkacağı
düşünülmektedir.
Tüberküloz erkeklerde kadınlardan daha sık görülmekte ve çoğunlukla
ekonomik olarak üretken yaş grubundaki erişkinleri tutmaktadır.
Dünya Sağlık
Örgütünün “Küresel Tüberküloz 2016” raporuna göre dünya genelinde tüberküloz
görülme sıklığı düşmekte ve tüberkülozdan ölümler azalmaktadır. Buna rağmen
küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. Rapora göre Dünya genelinde 2016
yılında 10,4 milyon yeni tüberküloz hastası ortaya çıkmıştır. Bunların %90’ı
erişkin, % 10’u çocuktur ve %65’i erkek,
%35’i kadındır.
Tüberküloz,
dünya genelinde en çok ölüme yol açan 10 nedenden birisidir. DSÖ raporuna göre
2016’da 1,7 milyon insan tüberkülozdan hayatını kaybetmiştir
Veremin etkeni “Mycobacterium
tuberculosis” mikrobudur. Kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen
aktif akciğer ve gırtlak veremi olan hastalardır. Mikrop hasta insanlardan
öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun havadan solunum yolu ile
alınması sonucu bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye
hastalığı bulaştırır. Balgam yaymasında mikrop pozitif bulunan ve akciğerinde yarası
bulunan hastalar daha fazla mikrop saçarlar. Mikrop kaynağı ile karşılaşma
süresi, ortamın genişliği ve havalandırılması bulaşmada önemlidir. En çok
bulaşma hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına olur. Tedavi
ile mikrop sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3
haftada bulaştırıcılık yok olur.
Verem enfeksiyonu, verem mikrobunun
vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada tüberkülin deri testinin (TDT)
pozitifleşmesi ile kendini gösterir. Bu, hastalık değildir. Vücutta veremin
sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur. Vücut direnci düşünce mikrop
çoğalarak hastalanmaya yol açar. Hastalığın gelişmesine yol açan ve vücut
direncini düşüren hastalıklar ve etkenler vardır. AIDS bu bakımdan vücut
direncini en çok kıran hastalıktır.
Verem
hastalığı, klinik bulguların ortaya çıktığı bir durumdur. En çok akciğeri
tutar. Tuttuğu diğer organlar; akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler,
böbrekler ve beyin zarlarıdır. Vücudun bütün organlarında hastalık yapabilir.
Verem
hastalığının genel belirtileri; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece
terlemesi ve akciğer yakınmaları: öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme,
göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır. İki-üç haftadan uzun süren
öksürükte veremden şüphelenmek gerekir.
Balgamda
verem mikrobunun gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi verem tanısı için
gereklidir. Hastanın semptomları (yakınma) ve röntgen bulguları, hastalıktan
şüphelenmeyi sağlar.
Toplum
sağlığı merkezi verem savaş birimlerinde veremin teşhis ve tedavisi
ücretsizdir. Bu standart tedavi, hastanede ya da verem savaş birimlerinde aynı
şekilde düzenlenir. Yeni verem hastalarının tedavisinde standart tedavide
genellikle iki ay 4 farklı ilaçla ve dört ay 2 ayrı ilaçla olmak üzere 6 aylık
tedavi uygulanmaktadır. Tedavide
kullanılan bütün ilaçlar verem savaş birimlerinden ücretsiz verilir. Tedavide
verilen ilaçların düzenli içilmesi çok büyük önem taşır. Çünkü hastaların
bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda mikrop saçmayı sürdürmektedirler.
Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için, her doz ilacın bir sağlık
personelinin gözetiminde içilmesi en uygun yoldur. Buna doğrudan gözetimli
tedavi (DGT) denilir. Tedavinin verem biriminde ya da hastanede başlaması
gerekir. Aylık takiplerinin de verem biriminde yapılması uygundur. Tedaviyi
sonlandırana kadar özenle sürdürmek gerekir. Tüberküloz tedavisinde ilaçlar
eksik ya da düzensiz kullanılırsa hastalık iyileşmez. Tam tersine tedavisi daha
güç bir duruma gelir. Bu duruma “dirençli tüberküloz” denir.
Verem
hastası ile teması olan kişide enfeksiyon ve verem enfeksiyonu olan kişide
verem hastalığı gelişimini önlemek amacıyla koruyucu ilaç tedavisi
verilmektedir. Verem hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları verem birimlerinde
ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır. Temaslı muayenesi
sonucunda hasta olduğu tespit edilenler tedavi edilir. Hasta olmayan fakat
verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu ilaç tedavisi verilir. Koruyucu ilaç
tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı % 90' a
varan oranda önlediği bilinmektedir.
Verem
hastalığını önlemede özellikle BCG aşısı çok etkilidir. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile
sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Aşı zamanı geçirilirse
de 6 yaşa kadar yapılabilir ancak bu durumda önce tüberkülin testi (TDT-PPD)
yapılması gerekmektedir. Sonra uygun görülmesi durumunda aşı uygulanır.
Verem hastalığı düzenli tedavi ile
şifa bulur. Hedefimiz veremsiz bir Türkiye.