Tüberküloz
(verem) halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemidir.
Dünya
nüfusunun yaklaşık dörtte biri verem mikrobu ile enfektedir. Bu insanların
%10’unda yaşamlarının bir döneminde verem hastalığının ortaya çıkacağı
düşünülmektedir.
Tüberküloz erkeklerde kadınlardan daha sık görülmektedir ve çoğunlukla
ekonomik olarak üretken yaş grubundaki erişkinleri tutmaktadır.
''Dünya
Sağlık Örgütü (DSÖ) Küresel Tüberküloz 2016 Raporu”na göre dünya genelinde
tüberküloz görülme sıklığı ve tüberkülozdan ölümler düşmektedir. Buna rağmen
küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. Rapora göre Dünya genelinde 2016
yılında 10,4 milyon yeni tüberküloz hastası ortaya çıkmıştır. Bunların %90’ı
erişkin, % 10’u çocuktur. %65’i erkek, %35’i kadındır.
Tüberküloz,
dünya genelinde en çok ölüme yol açan 10 nedenden birisidir. DSÖ Raporu'na göre
2016’da 1,7 milyon insan tüberkülozdan hayatını kaybetmiştir
Veremin etkeni
''Mycobacterium tuberculosis'' mikrobudur. Kaynağı, tedavi görmemiş veya
düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve gırtlak veremi olan hastalardır. Mikrop
hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun havadan solunum
yolu ile alınması sonucu bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye
hastalığı bulaştırır. Balgam yaymasında mikrop pozitif bulunan ve akciğerinde yarası
bulunan hastalar daha fazla mikrop saçarlar. Mikrop kaynağı ile karşılaşma süresi,
ortamın genişliği ve havalanması bulaşmada önemlidir. En çok bulaşma hastanın
aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına olur. Tedavi ile mikrop sayısı
çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık
yok olur.
Verem
enfeksiyonu, verem mikrobunun vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada tüberkülin
deri testinin (TDT) pozitifleşmesi ile kendini gösterir. Bu, hastalık değildir.
Vücutta veremin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur. Vücut
direnci düşünce mikrop çoğalarak hastalanmaya yol açar. Hastalığın gelişmesine
yol açan vücut direncini düşüren hastalıklar ve etkenler vardır. AIDS bu
bakımdan vücut direncini en çok kıran hastalıktır.
Verem
Hastalığı, klinik bulguların ortaya çıktığı bir durumdur. En çok akciğeri
tutar. Tuttuğu diğer organlar; akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler,
böbrekler, beyin zarlarıdır. Vücudun bütün organlarında hastalık yapabilir.
Verem hastalığının genel
belirtileri, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemesi ve akciğer
yakınmaları: öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı,
nefes darlığıdır. İki-üç haftadan uzun süren öksürükte veremden şüphelenmek
gerekir.
Balgamda
verem mikrobunun gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi verem tanısı için
gereklidir. Hastanın semptomları (yakınma) ve röntgen bulguları, hastalıktan
şüphelenmeyi sağlar.
Toplum
Sağlığı Merkezi Verem Savaşı Birimleri'nde veremin teşhis ve tedavisi
ücretsizdir. Bu standart tedavi, hastanede
yada Verem Birimleri'nde aynı şekilde düzenlenir. Yeni verem hastalarının
tedavisinde standart tedavide genellikle iki ay 4 farklı ilaçla ve dört ay 2
ayrı ilaçla olmak üzere 6 aylık tedavi uygulanmaktadır. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar Verem Savaş Birimleri'nden ücretsiz
verilir.Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok büyük önem taşır.
Çünkü hastaların bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda mikrop saçmayı
sürdürmektedirler. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için, her doz
ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur.Buna
doğrudan gözetimli tedavi (DGT) denilir. Tedavinin verem biriminde yada
hastanede başlanması gerekir. Aylık takiplerinin de verem birinde yapılması
uygundur. Tedaviyi sonlandırana kadar özenle sürdürmek gerekir. Tüberküloz
tedavisinde ilaçlar eksik yada düzensiz kullanılırsa hastalık iyileşmez. Tam
tersine tedavisi daha güç bir duruma gelir. Bu duruma dirençli tüberküloz denir.
Verem
hastası ile teması olan kişide enfeksiyon ve verem enfeksiyonu olan kişide
verem hastalığı gelişimini önlemek amacıyla koruyucu ilaç tedavisi
verilmektedir.Verem hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları verem
birimlerinde ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır.
Temaslı muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler tedavi edilir. Hasta
olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu ilaç tedavisi verilir. Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla
ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin hastalanmayı % 90' a varan oranda
önlediği bilinmektedir.
Verem
hastalığını önlemede özellikle BCG aşısı çok etkilidir. Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile
sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Aşı zamanı geçirilirse
de 6 yaşa kadar yapılabilir ancak bu durumda önce tüberkülin testi (TDT-PPD)
yapılması gerekmektedir. Sonra uygun görülmesi durumunda aşı uygulanır.
Verem hastalığı düzenli tedavi ile
şifa bulur. Hedefimiz veremsiz bir Türkiye.