Otizm Spektrum Bozukluğu; belirtileri
yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluktur. Her
coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Birleşmiş Milletler
tarafından 2008 yılında 2 Nisan “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak
kabul edilmiş olup; tüm dünya ile birlikte ülkemizde, 2 Nisan günü başlayan ve
Nisan ayı boyunca devam eden farkındalık etkinlikleri ile erken tanı, tedavi ve
eğitim hizmetlerine erişimin önemi vurgulanmaktadır.
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Gününde
İl Sağlık Müdürlüğümüzce halkımızda farkındalık oluşturmak amacıyla; Edirne
Saraçlar Caddesinde Edirne Belediye Bandosu ile birlikte gerçekleştirilen yürüyüş
organizasyonunda bu günün anlamına uygun pankart açılmıştır. Atatürk Anıtından
başlayıp Edirne Cuma Pazarı girişine kadar devam eden yürüyüşe Edirne İl Sağlık
Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr.Selma HEVES YILMAZ, Sağlık
Hizmetleri Başkanı Dr.Kamil Sani ÖNGÖREN, Başkan Yardımcıları Uzm.Dr.Ali KAYA
ve Dr.Onur ÇAKAR, Edirne Merkez Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Uzm.Dr.Esin
SEÇGİN SAYHAN, İl Sağlık Müdürlüğü Birim Sorumluları ve sağlık personeli
katılmıştır.
Ayrıca halkımızın yoğun olarak
gittikleri bir alışveriş merkezinde stant açılarak halkımıza konuyla ilgili
broşürler dağıtılmış ve afişler sergilenmiştir.Merkez Toplum Sağlığı Merkezi'ne bağlı hizmetlerini sürdüren sağlıklı hayat merkezi gebe bilgilendirme sınıfında eğitim gören gebelere psikolog Hande ALDEMİR tarafından "Otizm" konulu eğitim verilmiştir.
Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr.Selma
HEVES YILMAZ, Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle yaptığı açıklamada; “Otizm
konusunda farkındalığın ilk adımı otizmin belirtilerini bilmek ve söz konusu
belirtiler gözlendiğinde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarının ilgili
birimlerine başvurmaktır. Başta anne babalar olmak üzere, sağlık
personellerinin ve öğretmenlerin, beyin gelişiminin en hızlı olduğu erken çocukluk
döneminde otizmin farkına varmaları, bireylerin gelişimlerinin desteklenmesi ve
toplumsal hayata katılımlarının sağlanması için oldukça önemlidir. Sessiz,
içine kapanık, nasılsa konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum
tarafından damgalanma veya ayrımcılığa uğrama kaygıları otizmli çocukların tanı
ve tedavisinde gecikmelere yol açabilmektedir. Unutulmamalıdır ki Otizm, ne
kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o
kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluktur. Erken tanı sonrası en etkili
tedavi, erken dönemde başlanan yoğun, kesintisiz ve nitelikli özel eğitimdir.”
dedi.